5 Mart 2012 Pazartesi


iyi niyetli olmadığına kanaat getirildiğinde hayattan kolayca, en azından vicdan azabı olmadan çıkarılabilen. 


bir çok arkadaşım oldu bugüne kadar. gerçekten çok fazla sayıca. insanlarla hep derin ilişkiler kuran bir insan oldum hayatım boyunca. çok fazla insanın çok fazla özeline vakıf oldum. hani bir top list vardır ya, bana söylenene göre ve kendim gördüğüm kadarıyla da, onun hep ilk beş sırasındaydım bir şekilde. ben de aynı kişilere aynı değeri veriyordum, daha azını değil, ama öyle olması gerektiği için değil, gerçekten öyle hissediyordum. bu insanların bazılarıyla bir gün bir şekilde bitti ilişkilerim. kimini değiştiği için ben çıkardım, kimiyle araya hayat şartları girdi.  değişim kötü bir şey değildi bana göre, zira insan hayatında kaçınılmaz bir süreçti. ancak bu insanlar negatif yönde değişince artık yanımda olmalarını istemedim. sonra insan almadım uzun süre, belki bir veya iki kişi, derinini görebildiğim...


yorgunluğum geçip de düşününce anladım. insan böyle bir şey işte, iyi niyetini ve masumiyetini tamamen koruyamıyor. çoğu zaman kendini düşünüyor. belki bu kötü bir şey değildir ama manipülatör oluyor bir noktada. kendi beklentileri karşılansın diye karşısındakini düşünmüyor. karşısındaki bir insan da olabilir, bir olay da... onu düşünmüyor işte o anda, gözü sadece kendi isteklerini ve ona ulaşma yollarını görüyor. işte bu noktada manipulasyon yapmış oluyor, işte tam da o anda iyi niyetini yitiriyor. çünkü detaylı düşünemiyor. çoğu zaman '' hepsine sahip olmak '' gibi yanlış bir mantığa sahip oluyor. yapmak istediği manipulasyon iyi niyetini gölgeliyor.


ve insan tam da o anda tüm çekiciliğini yitiriyor.


insanın en büyük bug'ı manipülatör olması kanımca.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder