27 Mart 2012 Salı


gömlek,çorap,pantolon...
koltuk takımı,fiskos sehpa,on yıllık takvim...
annem,sevgilim,kötü boyanmış şu duvar...
şimdi ve tüm zamanlarla anılaşmış potasyum nitrat
tuzu düşünüyordum
kavramak için tenini
latince kavramlar koydular önüme.
iyi bildiler fasulyeye bile hava-cıva isimler takanlar
kafamı kafandan ayırmayı
onları fire veren aşkların hemen önüne zımbaladım
en iyi orada kandırırlardı kendilerini
sevdiler ve inandılar da
- ne güzeldi bir zamanlar bir zamanlar ne güzeldi diyebilmek -
serin meneviş akşam üstleri
gibi zamanlara kayıt yaptıranlarla
biz hep o zamanlarda dinlenircesine
bayram arefeleri kadar yarına sabırsız bir şekilde
uyuyakalmalıydık
taşları üst üste koyduk
çiçekleri suladık
brandalar çektik güneşin önüne
insani şeylerdi bunlar
uyuyakalmalıydık
kaldık ama uyuya degil
şimdi tarih atmıyorum
günlerin altına
kanmamak kanamamak için mi
sanmıyorum
hep aynı soru
- ya bir şey degişirse;
en kötüsü duvarın rengi,
on yıllık takvim,
sevgilim? -
- ya hiçbir şey değişmezse;
uyuyakalmalıydık..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder