23 Mart 2012 Cuma

çocuk


Bir çocuk gördüm…
Sıcak asfalt üzeri yükselen buharın içinde patlamış topu.
Dizlerinde rekabetin izi, başında alın terinin tuzu.
Rahatsız ediyor olmalıydı onu.
Yürür adımları, yırtıktı ayakkabısı.
Görmediği yarınların acısı, vurmuş bakışları.
Ulaşmak istedim çocuğa gerçekleri dile getirebilmek belki de kulaklarına:
“Uzaklaşma çocukluğundan sakın bir daha, büyümeye de çalışma dön ardına.”
“Bende senin gibiydim evvel zaman içinde, sakladılar çocukluğumu saklı saman içinde.”
“Esir aldı insanlar beni, boynumda İpekten yular izi.”
Döndüre bilmek isterdim onu oysa…
Asfalt üzeri yükselen buharın içine gerisin geriye.
Demek o keskin gözlere:
“Al topunu, koş annenin tencere içi mutluluklarına.”
“Akşam ezanı da okundu bak, kızacak baban sonra.” Ama olmadı!!!
Çocuk, şehrin kalabalığına karıştı ve kayboldu.
Gözün şahit olduğu, bir cinayet tablosuydu bu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder