21 Nisan 2012 Cumartesi


bir rivayete göre tanrı insanları yarattıktan sonra, insanları güçlendirecek yada zayıflatacak duygular yaratmaya karar vermiş. yarattığı her duygu diğerinden farklı olduğu gibi, aynı duygular da farklı insanlarda farklı etkiler yapıyormuş. mesela bir duygu bir insanı güçlendirirken, diğer bir insanı zayıflatabiliyormuş. ve tanrı, yarattığı bu duygulardan en önemlisine de aşk adını vermiş.

yarattığı bu duyguları insanlara paylaştıran tanrı, sıra en son olarak aşkı paylaştırmaya geldiğinde, önce tüm diğer duygularda olduğu gibi kimi insana çok, kimi insana ise az olarak aşkı dağıtmış. sonra geride kalan nadir sayıda insanı alıp, her biri için ayırdığı aşkı başka birine vermiş. rivayette belirtildiğine göre leyla için ayrılan aşk kays'a, kays için ayrılan aşk ise leyla'ya düşmüş. yine aynı bu şekilde yusuf'un aşkı züleyha'ya, ferhat'ın aşkı şirin'e, tahir'in aşkı zühre'ye, kerem'in aşkı da aslı'ya düşmüş. bu yüzden bu isimler dünyada oldukları süre boyunca diğer insanlar gibi, kendi aşklarını verebilecekleri bir insanı değil de, hep içlerindeki aşkın asıl sahibini aramışlar. birbirlerini bulduklarında da bu aşkları sonsuza kadar konuşulur olmuş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder