30 Eylül 2012 Pazar


uyuyamaz insan erkenden yatsa, yorgun, bitkin ve kirlenmiş olsa da bazen uyuyamaz. kafasından geçen yıldızları, hayatına düşen meteorları toplamaya çalışır. içer ıslak-kuru ne bulduysa içer. unutmak basit fiziksel bir işlem olsa keşke. kimyasal uyarıcı ve uyuşturucu her madde daha da baskılar düşünceleri. güleceğin varsa daha çok güler, ağlayacağın varsa daha çok ağlarsın. dayanacağın varsa daha fazla dayanamazsın. birkaç cümle kurulur, bozulur, kurulur, silinir, kurulur, unutulur.

unutmak güzel şeydir. hiç olmamış gibi yola devam etmek harikulade. kaza yapan bir araçtan çıkıp yanındakini kurtarmaya çalışan çaresiz bir adam gibi çırpınırsın günü gelince. her taraf kan, her taraf kir, her taraf ölüm kokar sessizlik içerisinde. kaza geliyorum der ve o çarpışmadan önce defalarca uyarır seni zaman. benzin bitmiş, fren kilitlenmiş, akü boşalmış, lastik patlamış. yine de gider duvara çarparsın o arabayı. hatırlarsın yaralıyken bütünüyle hayatını. unutmaksa ne güzeldir; kurtarmaya çalıştığın her ne varsa kazayı kolayca unutur. bakarsın bambaşka otobanlarda hız yapıyor insanlar.

deniz kenarına bağlı yalnızlıkları çözmek gerek vakti gelince. başka limanlar bulup, o güvensiz limanların fırtınalarında batmalarına izin vermek gerek. sen yine bildiğin gibi dönersin uykusuzluğuna...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder