9 Eylül 2012 Pazar


uzun zaman önce,
çok uzun zaman oldu, hatta çok zaman öldü.bir gün ama öyle bildiğiniz sıradan bir gün değil, çok sıcak bir gün  de değil,yolda yürürken herkes mutlu,birazdan yağacak yağmurdan hiç kimsenin haberi yok.
belli etmeden bende mutluymusum gibi yürüyorum.bitsin istiyorum ama ne yolum bitiyor,ne mutsuzluğum, ne umutsuzluğum,ne çaresizliğim. birazdan tanışacağım o güzel kızdan bile haberim yok.
kulaklığımda bi müzik çalıyor hatırlar gibiyim. http://www.youtube.com/watch?v=LfqpGT3_X7U
ben yürüyorum işte,hiçbirşeyden habersiz ufak tefekte sorunlarım var ama o günden sonra bütün dertlerim bitecek ve tek derdim o olacak.tabi ki bundan da haberim yok.onun da yok.varacağım noktaya geliyorum,o güzel kızla tanışıyorum.
öyle bir an ki,ruhumun bedenimden ayrıldığını hissettiğim o an, kelimelerle anlatamadığım o an,kalbimin dışarı cıkmak istermişcesine attığı o anı unutamıyorum...
o kadar çok uzun zaman olmuş ki,
hergün o kadar çok hissediyorum ki çaresizliğin sabah gözlerimi açar açmaz ruhumda bitirdiği yarışı,geçen her saniye de acımın içinde yerini hiç değiştirmeden kalışını, o kadar bıktım ki artık nasılsın? sorusuna karşın aynı yalanı söylemekten.
hak etmedim ben bunları-
kim bilir bu dünya da  bu cümleyi kaç milyon insan kuruyordur.
hak ettim ya da etmedim,canımı yaktılar,acı cektim,öğrendim haketmesemde acı çekmeyi,iyi bir insan sayılmam belki.. ama o kadar kötü birisi de değilim...
insan hakketiğini yaşıyor bir yerde,ve ben bunu hak ettiğimi biliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder